27 Nisan 2011 Çarşamba

Öğrendim

Sonunda öğrendim
Çok şey istememeyi hayattan.
Sıcak bir kahvem olsun şimdi,
Yanına da çikolata yeter...

Anlık mutluluklarmış meğer
Hayatı değerli kılan.
Bedenden önce ruhu mutlu etmekmiş
Önemli olan...

Öğrendim sonunda
İstemeden de vermeyi.
Beklentiye girmemeyi.

Huzur aslında çok uzaklarda değil
Kettleda kaynayan suyun az sonra
Kahveye dönüşecek olmasında...

3 Nisan 2011 Pazar

Hava ayaz mı ayaz...

Hava soğuk, bahar gelmiş olmasına rağmen sanki kış..vee ben yine bir boğaz enfeksiyonuna yakalanmış durumdayım.Evde ıhlamur, kitaplar, filmler, diziler takılıyoruz aşkımla...Aşkım yeni aldığı Crysis 2 oyununa takılırken ben de birseyler yazayım istedim..
Aşkımla şimdi tvdeki şu salakça gizli insan yüzünü bulun salaklığına takıldık ama 1 dk geçmeden buldum.Dikkat konusunda süperimdir.Öhö öhö...
İnsan neden elindeyken hiçbir şeyin kıymetini bilmiyor?Mesela ben şu anda çalışmıyorum, herşey içln vaktim bol.Spor için,kendim için..Rahat rahat oturup bütün gün istediğim kitabı okuyup, istediğim filmi diziyi izleyebilirim.Saatlerce alışveriş yapabilirim.Sabah programlarına takılıp hiçbir şey düşünmeden eğlenebilirim..insan işe başlayınca bunları çok arıyor, zira hiçbir şeye zamanı olmuyor.boş vakitlerinde sadece dinlenmek istiyor..
Herşeyde böyle insanoğlu nankör, kıymetbilmez..
Çalışmıyorken yapmayı istediğim şeylerin başında Kur'an ı türkçe mealini okumak.Kitabımız var ve orada ne yazıyor bilmiyoruz.Bunu düşündükçe hep vicdan azabı duymuşumdur.Onca ders kitabı, roman, hikaye okudum ama kuranı okumadım..Şimdi okuyorum, allah kısmet ederse bitiririm yakında inşallahh.Arapça okumuştur çoğu insan kuranı ama önemli olan anlamak bence..Anlayarak okumak....


22 Mart 2011 Salı

İşte bu bizim hikayemizz

Size aşk hikayemi anlatmak istiyorum:

Sene 2005 ben üniversite 2. sınıftayım.Sınıftan RHK isimli arkadaşım birgün ders girişinde gelip ağzımı aradı.
Çıktığım biri olup olmadığını öğrenmetye çalıştı önce,yok dedim.Sonra ev arkadaşlarındn birinin beni görüp beğendiğini söyledi.ben önce önemsemedim fazla.İyi falan dedim.O aralarda kısmetim pek açıktı ama,elektronik müh bölümünden biri resimlerimi falan çekmiş gizli gizli,bir arkadaşımızda onunla nette tanışınca göstermiş falan resmimi..Bir de sınıfta giz diye bir arkın beden eğitiminden bir arkadaşı görmüş beğenmiş beni..Neyse hayatımın en kısmetli dönemi,ama böyle olunca tabi ben böyle havalara girdim;hiçbiriyle tanışmak istemiyorum falan..Neyse aylardan Mayıs üniversitede şenlikler var.8 Mayıs 2005 akşam GÖKSEL'in konseri var Arka bahçem adlı albümü yeni çıkmış.Kuzenim var benim cadı..

Cadıyı aradım cadı gel dedim akşam Göksel'in konseri var götüreyim seni..Ok dedi geldi cadı akşam...Süslendik püslendik giyindik cicilerimizi,düştük yollara..
Konser başladı falan,bir baktım bizim sınıftan RHK yanında bir arkadaşıyla geliyor uzaklardan..Yanında böyle uzun saçlı bi çocuk var,ben çocuğu gördüğüm an bittim..İçimden başladım dua etmeye allahım nolur nolur nolur bu çocuk olsun beni beğenen nollluuur diye dua ediyorum..Neyse yanımıza geldiler,bütün gece muhabbet falan..Ben hayran,hayran dinliyorum böyle çocuğu.Sonra birer bira aldık içtik falan..Konser bitti RHK eve bırakalım sizi dedi,e tamam dedim bende.Sonra bizi eve bırakana dek bunlar,biz muhabbete devam..

Ay ben nasıl heyecanlıyım ama böyle heyecandan saçmalıyordum tahminimce.

Neyse eve bıraktılar bizi.O gün de cumaydı..Hafta sonu geçti aradan ben pazartesi kızlara anlattım hemen kankirella,nilüş,kezban falan ayy RHK'nın arkadaşıyla tanıştım kızlar şöyle tatlı falan bilmem ne..O sıralar da bu RHK'lar yeni eve çıkmış.Kızlarla dedik ev hediyesi alalım gidelim..Pazaardan bulaşıklık aldık bunlara hediye,hahahhaha...Düştük yollara gittik evlerine,bu bizimki uyuyormuş,yeni kalkmış,e biz az biraz durduk sonra çıktık dışarı,ama benimki gelmedi..bekledik az ama sonra gittik..

Sonra ben eve gittim,tam eve vardım..ah deidm kontör alacaktım diye;yine indim avcılara çarşıya..Yürüken bir de ne göreyim Ooooo benimki geliyor yukardan..karşılaştık,tokalaştık sonra ama böyle biraz uzun bir tokalaşma oldu,Bikaç naber falan konuştuk,o kadar..Hala numaramız falan bile yok..

O hafta sonu bizim kimya mühendisliği klübünün pikniği olacak çatalcada(14 mayıs),RHK dedi 'Billy'i de davet ettim gelicek galiba dedi..Neyse o gün geldi çatalcaya gidiyoruz,sabah erkenden okulda buluşulacak.Okula geldik biz.RHK falan da geldi.Billy yok..RHK diyor ki gelmeyecek ama beni kandırıyormuş,neyse geldi Billyciğim..
otobüslere biniyoruz falan otobüste nasıl otursak falan ben ayakta kalıyodum geçtim bi koltuğa cam kenarına oturdum önümde de kızlar var,sonra billy bindi otobüse..Yalnız o binince Nilüşün billyi bi yanıma oturtuşu vardı ki göremeniz lazım.Adeta itti çocuğu benim yanıma.

Tabi piknikte biz kaynaştık falan,bütün gün dipdibe hiç ayrılmadık..Sonra çıkma teklif etti bana,numaraları alıp verdik.Akşam taa eve giderken kabul ettim bende teklifini..
O gün bu gündür birlikteyiz billyciğimle..2009'da nişanlandık,2010da da evlendik..Büyük aşkımız böyle başladı işte..O gün bu gündür daha bir kez birbirimize küs uyumuşluğumuz yoktur..O gün tartışsak küssek bile,o gece yatmadan önceye kadar muhakkak barışırız..Birbirimizi hergün artan bi aşkla seviyoruz.Çok şükür de evlendik,mutuyuz.Darısı tüm bekarların başına..

NOT:Bir yazımda da evlenme teklif etme macerasını anlatayım :)))

Öpüldünüz


21 Mart 2011 Pazartesi

Pastaaaa

Hayırdır inşallaahhh...

Doğum günümden kalan son pasta dilimlerini yerken sizlere birşeyler yazayım istedim; belki canı sıkılan birşeyler okumak isteyen birileri vardır orada diye.
Neyse mobil blog kullanmaya başladım telefonumdan mail atar gibi blog yazısı giriyorum şu an,pek de rahatmış, çok da rahatmış...
Bugün böyle bir gariptim ondan bahsedeyim,ay içimde bir kıpır kıpırlık var yerimde duramıyorum,evde bir sürü iş var yapılacak ama canım onlarla uğraşmak istemiyor(vallahi mutfakta birsürü tencer kap kacak,yani makineye sığmayan şeyler yıkanmayı bekliyor ama ben hiç mi hiç oralı değilim şu an mesela)..
Neye başlasam sıkılıyorum..ALES'e başvurdum mesela azıcık test çözeyim diyorum iki soru çözüp sıkılıyorum..Azıcık nete bakaym diyorum iki dakka birseyler okuyorum sıkılıyorum.TV'de bir film buluyorum izliyeyim diyorum,sıkılıyorum..
içimde böyle garip bir canlılık var,yerimde duramıyorum ama birsey de yapamıyorum;sanki böyle beklediğim çok önemli birşey var ve sabırsızlanıyorum beklerken gibi bir haldeyim...
Öyle kesin beklediğim birsey de yok halbuki...Yani çok beklediğim şey var aslında ama bu başka..Sanki haber bekliyormuşum gibi..
Allahım inşallah hayırlı bir haber alırım bir yerlerden en kısa zamanda..Hakkımda hayırlısını ver yarabbim..ve bana verdiğin herşey için şükürler olsun bir kez daha...

Nokia telefonumdan gönderildi

20 Mart 2011 Pazar

Behzat Ç. izlerken...

Behzat Ç. izlerken biraz birşeyler yazmak geldi içimden..18 Mart doğum günümdü benim.27 yaşına girdim galiba :)) Neyse faceten olsun, twitterdan olsun, mesajla olsun, birçok kişi doğumgünümü kutladı.Sağolsun, varolsun tüm kutlayanlar. Yalnız birseyi çok merak ediyordum, aldım cevabımı...2003ten beri arkadaşlık ettiğim Kezban lakaplı arkadaşım,dostum sandığım insan kutlamadı.Hatırlamadı desem imkansız çünkü facete kayıtlı ve bildirimi illa görmüştür herkes ya,o da o gün facete bircok paylasım yaptı ama nispet yapar gibi; ama gel gör ki kutlamadı doğum günümü...Son ana kadar içimde bir umut vardı oysa.Hatta gece uyudum rüyama bile o girmis vallahi..Telefon ediyordu açıyorum,doğum günün kutlu olsun diyor,sonra uzun bir sessizlik...ardından gülüyoruz ikimizde çocukluk ettik diyoruz, hiç girmeyelim o konulara kapatalım bitsin gitsin...ama rüya işte uyanıyorum o anda,üzülüyorumm..ama neymis artık üzülecek birsey bile kalmamıs demek ki..o bunu istedi demek ki...o zaman çok sevgili arkadaşım al istediğini senin olsun...yokum artık ben senin hayatında, asla olmayacağım...kin hic tutamam ama bunu unutmayacağım.dost kazanmak çok zordur ama kaybetmek ne kadar kolaymış meğer...
Neyse o gün see'den güzel bir hediye aldım.Mikrodalga fırın almış kargoyla yollamış bir de tam doğumgünümde elime ulaştı :) Kocişim de o çok beğendiğim ayakkabıları aldı..Akşam da pasta almış üfledim mumları güzel dileklerle...Dün de balık yemeye götürdü kocişim..Miss gibi balık kalamar ziyafeti çektik...
Not:Cepten yazıyorum ya sonra pastamın resmini ekleyeceğim bu yazıma...

15 Mart 2011 Salı

Sinemaya da Gittik Seninle, Korsan DVD'de İzledik Sevgilim!

Dün gece Ya Sonra'yı izlemeye gittik kocişimle. Genel anlamda ortanın üstü buldum filmi, beğendim :) Filmin başlarında Özcan Deniz'in "aşk, aşk, aşk" diye girmesi oldukça kötüydü. Amerikan aşk filmi havası verilmeye çalışmış sanırım ama bence özentilikten öteye geçememiş. Keşke olmasaydı yani... Bir de Deniz Çakır'ı böyle iyi, temiz kalpli, masum bir rolde görmeye alışık olmadığımızdan garip kaçtı :) Kolay mı, son 6 yıldır Ferhunde; ondan önce de Alev idi kendisi :) Kadrolu kötü kadın yani... Bunun dışında bir de kakalı sahne çok gereksiz olmuştu, komik bile bulmadım açıkçası.


Ama dedim ya, genel anlamda film çok güzeldi. Özellikle benzer bir ilişki içince olan biz, kendimizle ucundan kenarından özleştirdik tipleri ve davranışlarını diyebilirim. (Allah kaderimizi benzetmesin:P ) Tabi onların da köpişinin olmasının bunda payı büyük.

Filmden bağımsız olarak şikayet edeceğim bir diğer konu da; film öncesi yayınlanan reklamlar. Sayın cinebonus, bir kere sırf garanti bankası/bonus reklamı izlemekten, o kartı alacağım varsa da almamaya karar verdim, haberiniz olsun. 20dk reklam mı gösterilir ayrıca? İçimiz bayıldı yani. Reklamlardan sinemada da kurtuluş yok yani, öyle mi? Madem izlemek zorundayız, ya süresini kısaltın ya da daha eğlenceli ve çeşitli reklamlar gösterin bi zahmet!!